BAŞA GELEN BELA/DERDIN SEBEBİ? HAMD VE ŞÜKÜRÜN FARKI VE SIRLARI? DÜNYA YAŞAMI VE AHİRTE YAŞAMI İÇİN İSTEK DULARI

Rahman ve Rahim olan Allahımın adıyla ve isimlerinin sultan gücüyle,

Başımıza ne geliyorsa Şükür ve Hamd etmediğimiz için gelir ve bu da sonraki aşamada NİYET KONTROLU sınavına neden olur. 

Eminim yeni bir işiniz, bebeğiniz, arabanız veya dileğiniz olduğunda şükür ediyorsunuzdur ama bu dünyadaki maddeler için şükürdür ve bu şükrü eden sadece ŞAKİR konumua gelir. Şakir konumu hiçbir kulu bu sahip oldukları ile sınav olmaktan alıkoymayabilir, çünkü sahip olunduktan sonra bunların ne niyetle kullanıldıklarına göre sınavlar ve şiddeti ilahi sistem tarafından belirlenecektir. Isra suresinde bu durum 13.ayette "biz her insanın kaderini kendi niyetine bağlı kıldık" şeklinde anlatılır. Çünkü madde ve dünya olanağı mutluluğu için teşekkür etmek ruh için yüzeysel bir şükürdür ilahi sisteme göre, ruh iki hayatı da deneyim etmek üzere yaratılmıştır, bu tercihi dünya deneyimi boyunca ruh , insan bedeninde kendi özgür iradesi ile yapacaktır. Bu durum ise yine Isra suresi 20.ayette " Biz, bu dünyayı isteyene dünyayı, ahireti isteyene de ahireti veririz. Bu, Rabb'inin mükafat yasalarındandır. Rabb'inin yasaları yarattıkları tarafından kısıtlanmış değildir." Şura 20.ayette bu durum tekrar hatırlatılır: "Kim ahiret ekinini isterse, Biz onun kazancını artırırız. Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan artırırız. Ve dünya yaşamı için istiyene ahirette hiçbir nasip yoktur." demek ki Isra suresinde bahsedilen bu YASA unutulmamalıdır ki çok kez tekrar edilmiş farklı surelerde.

Ruh dünya hayatında her an sınavdadır, bu sınav doğruyu ve yanlışı ayırt edip, doğruyu büyütme ve yayma sınavıdır. Ruh, yanlışı deneyim ettiğinde veya duyu organları ile tanık olduğunda da bu yanlışı öğrendiği için de ŞÜKÜR etmelidir. Belaya şükreden ŞEKÜR konumuna gelir. Belaya şükreden insan "Her şerde hayır vardır" ayetindeki hayıra, ödüle ulaştırılır. Buradaki asıl ödül sonsuz yaşam hakkını elde etmek için sınava kaldığı yerden, olumlu kader planı versiyonundan devam etme hakkıdır. Bu durumda bela Allah tarafından ortadan kaldırılır ve dünya deneyimi tekrar pürüzsüz hale getirilip, infak sınavları başlatılır. İnfak beladan kurtulmak için değil, beladan kurtulduktan sonra sonsuz yaşam sistemine şükür etmek için yapılır. 

Örneğin kanser olan bir hasta (bu örneği kendi yaşadığınız sınavla değiştirin bundan sonrasını okurken), hastalığını şu şekilde değerlendirmelidir!!! Allah ruhlara sonsuz yaşam hakkını ilk yaratımda verir ve ruhları doğru ve yanlışı ayırt ederek doğruya hizmet etmeleri için dünya deneyimine göndermek için bedenlendirir. Ruh dünya hayatının zevklerine dalarsa (bu konu ŞURA (62.sure) = RUHUN DANIŞMASI GEREKEN AYETLER, ZUHRUF (63.sure)  = ZEVKLER suresinde detaylı anlatılmıştır) ruhunun dünya deneyim amacını unutmuş demektir, ona ilahi sistem bunu mutlaka başına esmasına göre kaldırabileceği, yönetebileceği bir bela vererek "ruhunun sonsuz yaşam hakkını" hatırlatacaktır. Bu durumda bu belanın , ruhun sonsuz yaşam hakkını ona hatırlattığı için insan bu belaya şükrettiğinde, belanın içindeki anahtarı , ödülü bulacaak ve belayı kendisi Allah'ın bu kolaylaştırma yardımı ve farkındalıkla kolaylıkla yok edecektir. Burada ki şükür, ruhunun dünya deneyimine ilahi sistemin istediği gibi "sonsuz yaşam hakkını elde etme" niyeti ile yapılmalıdır. Bu hakkı isteyen her ruha bu hakkının verileceği bir çok ayette bildirilmiştir. Böylece hastaa beden hemen tedavi edilir ve ruh dünya yaşam seyrine kaldığı yerden olumlu versiyonda devam ettirilir. Bu süreçte insana sabırlı olması tavsiye edilir. Bakara 196.ayette ise bu sabır dönemini 10 günlük oruçla hızlandırabileceği anlatılır. Hastayken oruç tutmak insan için sabrı çok kısa sürede öğreten bir deneyimdir. Sabrı öğrenen ruhun derdi hemen ortadan kaldırılacaktır Bakara suresindeki bu muhteşem ayete göre. Fakat yine unutursa yine hatırlatacaaktır. ANKAF suresine göre 40 yaşından sonra bu sınavlar çok daha ağır veriyonda tekrarlanır. İlahi sistemn tek amacı sürekli olarak ruha "sonsuz yaaşam hakkını ve bunun için dünya yaşamına gönderildiğini" hatırlatmaktır.

Eğer insan, dünya deneyimi için bedenlendirilmiş ruh, sürekli sonsuz yaşam hakkını hatırlar asla unutmaz ise de sürekli bu dünya deneyimi için şükür etmelidir. Buna VARLIĞA ŞÜKÜR hali denir. Bu insan en yüksek dereceki ŞEKKAR konumuna gelir (bu kelimede çift KAF harfi vardır). Bu insanlara daha çok iyiliğe hizmet etmesi için ilahi sistem tarafından çok fazla güç verilecek ve kendi dünya hayatı ile sınavı minimize edilecektir, sadece doğru ile yanlışı hatırlatma sınavlarına tabi tutulacaktır, bu kararları kalbinin mührü kaldırıldığı için kolaylıkla yapabilecektir. Zaten bu ruhlara sahip insanların şükür ederken bakış açıları şöyledir: "Her ne geldiyse hayatıma ilahi sistem tarafından dünya deneyimimi dengede tutmam için getirilmiştir, demek ki dengeyi bozuyorum, dikkatli olmalıyım ki başıma bir imtihan verilmesin" diye düşünüp zaten hemen şükredeler, bu insanlar sürekli şükürde kalandır  ve sabretmesi gerektiğini bilir. "Herşeyin bir zamanı vardır" ayetine göre hareket edip sabırda kalır. "Lütfunda kahrında ne güzeldir, her deneyim ruhumun sonsuz yaşam hakkı içindir derler bu insanlar, zalimin yanlışa hizmet ettiğini bilirler, şeytani sistemin vesvese üretmekte boş durmadığı ise çok iyi bilirler ve belanın içinde hayıra odaklanırlar, bunlar her sorunu aynaya bakarak, yani kendi amellerine, davranışlarına dönerek, kendi hatalarını analiz ederrek, hatalarını kolayca bulur, hata için teşekkür eder, bir daha tekrarlamayacakcaklarına da bilinçli şekilde söz verirler. Bu insanlar her zaman kendilerini yargılar, sisteme bu deneyim için teşekkür eder, daima şükürde kalır ve problemleri sadece ilahi sistemden yarıdm isteyerek çözerler, bu yardımı isterlerken "ruhlarının sonsuz yaşam hakkını korumak" için isterler dünya hayatlarını kolaylaştırma için değil, her dünya deneyimi için de şükürde kalırlar çünkü bu deneyimlerin öğrenmeleri gereken ilahi sistemin kuralları olduğunu çok iyi bilirler. Bu durumda bela değil daha çok farklı deneyimler yaşarlar. Genelde de infak etmeleri için bela yaşayan ruhlara, insanlara bu şükür durumunu öğretmek için onları hayatlarına çekerler. Bu insanlara da, kendi ruhlarına verilen halifelik görevi gereği (ENAM SURESİ 165. AYET: Sizi, yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerle denemek için bazınızı bazınıza derecelerle üstün kılan, O'dur. Kuşkusuz Rabb'in, cezası pek çabuk olandır. Ve gerçekten O, Çok Bağışlayıcı'dır Gafurdur, Rahmeti Kesintisiz'dir Rahimdir.) , ruhlarının sonsuz yaşam hakkına odaklanmasını tavsiye eder ve onlaara bu aşamayı atlatmaları için karşılıksız bilgi ve deneyimlerini paylaşarak yardım ederler. Bu insanlar sadece belaya şahit edilen, bela ile sınav edilmeyen insanlardır çünkü bunlar hataları için özür dilemiş GAFUR gücü ile donatılmış ve Rahmet Verilip RAHIM esmaları aktif edilmiş kimselerdir. 

Ruh dünya deneyimini sonsuz yaşam hakkını kazanmak için yaşar, bunun farkındalığına VARLIĞA HAMD ETMEK denir. Bedenini verdiği ruh ile canlandıran Allaha, ilahi sisteme sadece bunun için HAMD edilmelidir. Hamd ruhun deneyimleri için yapılmalıdır. Örneğin su içerken hamd eden insanın bu HAMD ile içtiği su bütün hüclerini yenileyecektir, insan bedenine ekstra güç verecektir. Rızıklar bu insanlara koşulsuz, ihtiyacı kadar, berektli olacak şekilde, kalıcı ve imtihansız verilir. Rızıkları her daim bereketli olur. Bereketli rızık sağlık gideri, kaza gideri için harcanmayan rızıktır. Bereketi o kadar büyüktür, o insanın hayatına binlerce insan girse hepsini doyurur bu bereketle. Ayrıca Hamd eden ruha Fatiha suresinin 7.ayetinde bahsedilen nimet, sultan gücü verilir, nimet güç demektir. Esmaların gücü teker teker yaşadığı deneyimlere HAMD ettiği sürece DNA larında açılır. Örneği ŞAFİ esması açık bir insan asla hasta olmayacaktır, FETTAH esması açık insan her kapıyı sorunsuz açacaktır. RAZZAK VE FETTAH esması açık insan her rızka sorunsuz erişecek ve asla kaza, hastalık, bela falan geçirip rızkını bu şekilde dünya derdinden kurtulmak için heba etmeyecektir. 

Şükür ve Hamd dünya deneyimi için bir ARAÇ, ruhun sonsuz yaşam deneyimi için bir AMAÇ olması niyeti ile yapılmalıdır. 

Önemli not: Şükrün Şakir, Şekkar, Şekür mertebelerinin tümü kuranda ŞKR köküyle ifade edilmiştir, bundan dolayı bu kelimelerin geçtiği tüm sureleri detaylı incelemek ayrıca probelminizin çözümünü analiz etmenizi sağlayacaktır. 

ŞİMDİ GELELİM NASIL HAMD EDİCEM, ŞÜKÜR EDİCEM, DUA İLE YARDIM İSTİYCEM konusuna: 

Sabah güneş doğarken ve akşam güneş batarken ve yanlış durum tespit edildiği anlarda duaların frekansı yüksek olacaktır. 

Sabah kalktığımızda bedenimize VARLIĞINI VEREN RUHUMUZ için HAMD ederek güne başlamak bu bilinci yükseltir ve insanı her türlü beladan her an uzak tutar. 

SABAH YENİ GÜNE, AKŞAM BAŞLAYAN GECEYE ve/veya YAŞANAN BELA YA HAMD DUASI: 

"Allahım, Bana her günümde/derdimde eşsiz deneyimler yaşamam için bu bedeni veren ve bedenime ruhu ile canlılık veren, VARLIK veren Rabbime bu günüm/bu derdim için HAMD olsun, bu günüme/derdime, yaşayacağım her türlü deneyimlerle bana doğruyu bulmayı öğretene, işaretlerine, ayetlerine ŞÜKÜRLER OLSUN. Rabbim bu günkü deneyimlerimde/derdimde bana yanlışı/belayı ve doğruyu/nimeti ayırma gücü ver, iyiliğe hizmet için sultan gücünle VARLIĞIMA yardım et ve beni sonsuz yaşam yolumdan ayırma, bugün de / bu derdimde de senin rahmetine ve merhametine sığınırım. Belayı hayır için veren de, hayrı öğrendikten sonra belayı alanda sensin bilirim, eminim. Beni her türlü vesveseden, olumsuz düşünceden, isyandan, sabırsızlıktan bugünde rahmetinle koru. Bugün/ bu belada bana yaşatacağın her türlü deneyim için ŞÜKÜRLER olsun, Ya Gafur hatam oldu ise bağışla, yalvarırım hatamı affet senin yoluna dönememe, tövbeme izin ver. Ya Rahim beni koru sadece güzel deneyimlerimi çoğalt, Ya Rahman bana güç ver ki herşeyi yeniden iyiliğe hizmet için başlatabileyim, sadece iyilikler yaratayım ve beni , her iki alemde de varlığımı sen koru Rabbim, benim tek Velim ve tek Vekilim bugünde/bu derdimde de sen ol, karşılıksız iyilik yapan, deva veren VAHAP olan sadece sensin sen, eminim. Tüm alemlerin yaratıcısına, Rabbime Hamdolsun!"

Kuran da ise bu dau FATİHA suresi gibidir:

"Rahmeti Bol ve Kesintisiz Olan Allah'ın Adıyla, Varlığı (bana verdiği varlığımdan, ruhumdan dolayı) övülmeye (teşekkür edilmeye) değer olan yalnızca tüm alemlerin yaratıcısı, Rabb'i olan Allah'tır. O'nun Rahmeti, koruması boldur ve Kesintisizdir. O, Hesap Günü'nün sahibidir (sonsuz yaşam hakkının pozitif veya negatifte devam edeceğine sadece o karar verebilir). Yalnız Sana varlığımız için hizmet eder ve yalnız Sen'den varlığımızın devamı (hem dünya hem ahiretteki varlığımız) için yardım dileriz. Bize doğru yolu göster; Nimet (sultan gücü ve güçle elde eldilen maddi manevi herşey) verdiklerinin yolunu. Gazabına uğrayanların (dünyada sınav edilenlerin) ve sapkınların (negatif niyet ile hareket edenlerin) yolunu değil." 

Not:Buradaki VARLIK ruhun hem dünya hemde ahiretteki varlığını ifade ederken, NİMET kelimesi başta ENAM (maddi manevi dünya nimetleri) ve HAŞR suresi ve ARAF süresinde (ahiret nimetleri)  anlatılan tüm nimetleri ve esmaların gücünü ifade etmektedir. 

ALLAHTAN AHİRET VE DÜNYA HAYATIMIZDAKİ SINAVLARI BİTİRMESİ VE HAYATIMIZA DENGE GETİRMESİ İÇİN YARDIM İSTEME DUAMIZ

Allahım senden en hayırlı istekleri, en hayırlı duygularla yapılan duaları, en hayırlı kaderlendirilmiş ruhumun tekamül yolculuğunu, en hayırlı ilmi, bilinci, en hayırlı niyeti, düşünceyi ve davranış şeklini, en hayırlı karşılıksız iyilikleri yapabilmeyi, en hayırlı ve dengeli dünya hayatını yaşamayı, en hayırlı ölümü ve sonsuz ahiret hayatımda senin en yakınında olmayı istiyorum. 

Bana daha çok karşılıksız iyilikler yapmayı nasip et ki olumlu davranış terazimi ağır getirebileyim, huzuruna çıktığımda sana karşı mahçup olmayayım. 

Ayetlerinin anlamını bana aç ki inancımı kemale, en yüksek mertebeye erdirip kalple sana yorulmadan, şikayet etmeden, son nefesime kadar ibad, hizmet edebileyim. 

Hatalarımı yalvarırım affet, bilmeden hata işlersem beni uyar, bana doğruyla yanlışı ayırma gücü ver. Beni tekamül sınavımda rahmetinle koru, vesvese üretmekten beni her an koru ki senin nurunun tecellisine bende o güzel cennetinde şahit olabileyim, evet senden cennetin en yüksek mertebelerini istiyorum. 

Ya Rahman, senden hayırla başlanılan, Ya Rahim senden rahmetle korunan ve sevgiyle çoğaltılan şeylerin tümünü hatta ilk yaratım formunun bilgisini, hatta gizli ilmini, hatta açık ilmini ve hatta cennetinde en yüksek mertebelerinde ruhumun ödüllendirilmesi için yapmam gerekenlerin tüm bilgisini istiyorum. Benim Ruhumun Rabbi asla sözünden caymaz bilirim, eminim. 

Ruhumun efendisi, Rabbim senden ruhumun frekansını, şanını yüceltmeni, dünya işlerimi ve dünyadaki günlük yüklerimi hafifletmeni, negatifte olan her türlü durumu düzeltmeni, kalbimi iyiliğe hizmet için sonuna kadar açmanı, beni iyiliklere her daim vesile kılmanı, ruhumun frekansını dünya tekamülüm boyunca tüm kötülüklerden ve hayırsız olan tüm durumlardan korumanı, kalbime her türlü bilgiyi kuranla, nurunla, ilhamınla iletmeni, yanlışlarımı , günahlarımı affetmeni ve beni rahmetinle her aleminde her an korumanı istiyorum. Benim Ruhumun Rabbi asla sözünden caymaz bilirim, eminim. 

Senden bedenimi, duyu organlarımı, duygularımı, ruhumu, ahlakımı, annemi ve babamı, dünya hayatımdaki tüm ruh haklarımı ve ruhumun hak ettiği hayırları, soyumun DNA larını da rahmetinle korumanı istiyorum. Dünya hayatımdaki tekamülüm süresinde ruhumu, bilincimi, aklımı, kalbimi ilminle, rahmetinle, nimetlerinle, şükrün ile, sabrın ile, bereketin ile, rızkın ile, sultan gücünle donatıp, ruhumun tekamülünde ruhumu senin yolundan asla ayırmamanı istiyorum. İyilikleri seni mutlu etmek için yapıyorum çünkü cennetindeki sana en yakın olan en yüksek mertebeyi istiyorum.

 Senin her yarattığın ruh, varlık kusursuzdur bilirim, benim ruhumu da kusurlarından arındır ve kusursuz sonsuz yaşamına ulaştır. Tüm alemleri yaratan ruhumun efendisine, Rabbime Hamdolsun. 

Rabbimin Valığından, Kendi Verlığımdan Eminim. 

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.