GÜÇ-KUVVET VE FRKANS İLİŞKİSİ - David Hawkins'in Power&Force adlı tezinden alıntıdır. İnsanların Davranışlarının ardındaki duygu bozukluklarını incelemiştir ve incelemesi KURAN ile birebir örtüşmektedir..
Evrim hayatta her an başlar. Bu nedenle şimdiki zaman geçmişin doruk noktasıdır. Manevi farkındalık derinlemesine bir yansıtma pratiği olan düşünce ile gelir. Kendinize "Ben kimim?" "Dünyaya karşı kimim?" "Hayata karşı neyim?" "Hayattaki ilişkim ne?" gibi sorular sorarak düşünürsünüz. Varlığı gereği güzel ve ilahi olan her şeye referanslar bulduğunuzda, farklı bir düşünme durumuna girersiniz. Bu durumdan güven hissi doğar.
Zihin, sizi bir şey söylemek istediğinde periyodik olarak çalışır. Bunun nedeni zihinden değil, ruhtan gelir. Vücudunuzla ilgili ya da hayatınıza giren herhangi bir şey hakkında bilgiye ihtiyacınız olduğunda, ruh gözlerinizden önce görür. Bu sayede vitaminleriniz gibi önlemleri hatırlamanız sağlanır. Ancak bazen egonuz, sizi düşünmeye ve bu önlemleri hatırlamaya yönelik hatırlatmaları durdurur. Ego krediyi alır çünkü siz onu yaratırsınız, ancak aslında ruh üzüntüden sizi korumak için önlem düşüncelerini harekete geçirir. Ruh, size mesajı vermek için her şeyi kullanır, bazen eşiniz bile olabilir. Tüm bu hatırlatmalar hayatın doğasının kontrolünde yapılır. Herkes derinden güvende hissetmeye ihtiyaç duyar. Ruhlar büyük yardımcılardır ve kalplerimize hisler indirerek bizi ilhamlandırırlar. En önemli şey, bu hisleri okuma yeteneğini geliştirmektir, yani duygusal zekadır.
Geçmiş için yeterli pişmanlık duygusundan yoksun olan biri misiniz? Bu mini test, kendinizi değerlendirmenize yardımcı olacaktır. Başkalarını kendinizden önce yargılarsanız, hayatta en büyük kaybeden olursunuz ve asla mutlu olamazsınız.
Unutmayın, geçmiş artık geride kaldı, bu nedenle aşağıdaki sorulara cevap verirken bunu göz önünde bulundurun. Sadece egonuzu yargılayın.
Hadi, duygularımızı birlikte yönetelim ve hayattımızı ve hediyelerimizi yeniden yaratalım.
1.NEGATİF DUYGU: "Utanç" en düşük enerji düzeyi olan 20'ye sahiptir ve ölüm deneyimine en yakın duygudur. Bu seviyedeki insanlar dövüldüklerinde, azarlandıklarında, aldatıldıklarında, alay edildiklerinde ve aşağılandıklarında kendilerini çok aşağılık, değersiz ve mutsuz hissederler. Bu durumda artık yaşamak bile istemezler, buna pasif intihar durum bozukluğu denir.
Bazıları bu savaşı utançla içine daha çok kapanarak kaybeder ve bazıları da kendi canlarına kıyar. Bu internet çağında, siber zorbalık birçok trajediyi beraberinde getirdi. Bazı insanlar duygusal ve psikolojik sağlık üzerinde ne kadar yıkıcı olduğunu bilmeden acımasız eleştiri yapıyorlar ve hatta o kişileri tagleyerek ifşa edip topluluk önünde dedikodusunu yapıyorlar, uzun hikayeler anlatıyor ve başkalarını utandırıyorlar - bu, karşıki insanın düşük benlik saygısına zarar verebilir, hatta ölümcül darbe vurabilir. Evet mağsum görünen küçücük bir dedikodu o insanın hayatını yok eder. Dedikodu malesef dedikodusunu yaaptığınız insanın enerji seviyesini aşağı çekecektir ve yavaş yaavaş onun ölümüne sebep olacaksınızdır. Aktif olarak böyle bir utanç duygusu yaşadınız mı? (Size yaşattınız mı diye sormuyorum çünkü Allah'cılık oynayan herkes bu duyguyu mutlaka dedikodusunu yaparak veya arkasından konuşarak birine yaşatmıştır). Siz yaşadınız mı? Toplum veya aileniz veya arkadaşlarının önünde küçük düşürüldünüz mü?
2.NEGATİF DUYGU: Sırada, enerji düzeyi 30 olan "suçluluk" duygusu gelir. Bu düzeydeki insanlar derin bir suçluluk duygusuna sahiptir veya kötü şeyler yaptıklarını bilirler; örneğin, hak gaspedenler, suçsuz olan kişiye bilerek suç atanlar, kaçaklar ve hırsızlar ve gangsterler, ... liste uzar. Bu seviyede, bu tür insanların psikolojik tepkisi kasıtlı ve kötüdür.
Bu iki bilinç düzeyi, “utanç” ve “suçluluk”, bir dereceye kadar hem mağdur hem de istismarcı olarak anlaşılabilir. Ancak ne tür olursa olsun bilinç enerjisi seviyesi en düşüktür çünkü kurban utanç nedeniyle intikam için tacizci olabilir. Hayatınızda hiç suçluluk hissettiniz mi? Peki suçsuz olan bir kişiyi bile bile suçladınız mı?
3.NEGATİF DUYGU: Bunu enerji seviyesi 50 olan “ilgisizlik” , "bencillik" takip eder. Bu seviyedeki insanlar başkalarını önemsemezler, sadece kendilerini önemselerler, onlara göre tek derdi olan insan kendileridir. Kadercidirler ve kaderlerine hep isyan ederler. Kendi hayatlarına, dünyanın geri kalanına ve diğer insanlara çaresizlik ve yararsızlık durumundan bakarlar. Bazılarının ise bağımlılık eğilimleri vardır. Uyuşturucu, alkol ve ilaca derinden bağımlıdırlar ve bilinçleri bu seviyededir. Asla şaraplarını içmeden uyuyamazlar, bu insanlar ayrıca kendilerini mutlu olduklarına kendi kendilerini zorla veya içerek inandırırlar. Öncelikle sigara, alkol veya uyuşturucu gibi bıramadığınız bir alışkanlığınız var mı? Kendinize acıyor musunuz? Sizce dünyanın sonu geldi mi? Elinize yüklü bir para geçseydi, onunla önce kendi ihtiyaçlarınızı mı alırdınız? O paradan sadece ihtiyacınız kadarını alıp, kalanı diğer ihtiyacı olanlara dağıtırmıydınız?
Bu belirtilen üç bilinç türünden herhangi birine sahip olan kişilerin "kendi" yaşamlarını cehenneme çevirdikleri söylenebilir. Bu kişilerin kansere veya ölümcül bir hastalığa yakalanma olasıkları çok yüksektir.
Ardından “keder” (75), “korku” (100), “arzu” (125), “öfke” (150) ve “gurur” (175) geliyor. Bunların hepsi 200'den düşüktür, bu da negatif enerji seviyelerine sahip oldukları anlamına gelir. Hepsi kişinin vücuduna zararlıdır ve kişiyi hayatında çok mutsuz edebilir.
4.NEGATİF DUYGU: "Keder" duygusunun frekansı 75 seviyesindedir. Genelde sevdiğimiz birini ve bir eşyayı kaybettiğimizde bu duyguyu hissederiz. Bu kaybetme duygusunu kısa süreli hissetmek oldukça olumlu olabilir ve bizi rahatlatabilir, eğer bu duyguyu 300 günden fazla hissetmeye devam ederseniz bu sizin için oldukça tehlikelidir. Hiç bir keder ve keybetme acısını 300 günden fazla yaşadınız mı? Ayrıca bu duygu 38, 54, 72 yaşlarından sonra PİŞMANLIK duygusu şekline dönüşür ve bu duyguda keder duygusu ile aynı düşük frekanstadır. Hayatınızı boşa harcadığınız veya boşa bir dönem geçridiğinizin ardından pişmanlık ve keder duygusunu tattınız mı? Bu duyguya sık sık kapılıyor musunuz?
5.NEGATİF DUYGU: Elinizdekini ve sahip olduğunuz, sevgi ile bağlandığınız kişi ve/veya eşyayı "kaybetme korku"su frekansınızı negatife indirir. Böyle bir kaybetme korku yaşıyor musunuz?
6.NEGATİF DUYGU: Elinizdekinden daha fazlasına sahip olma ve bunun verdiği hırs "arzu" duygusudur. Bu duygu bir motivatör gibi çalışabilir. Ama sahip olmak istediğiniz şeyi hayatınızda araç olarak kullanacağınızı unutmayın. Bu eşyayı veya kişiyi amaç edinirseniz bu duygu "arzu" ya dönüşecektir. Ona sahip olmak için herşeyi yapabilirsiniz. Son model bir araba, güzel bir kadın, zengin bir erkek, büyük bir ev, .... bu liste uzar gider. Hiç böyle bir şeyi amaç ediniz mi?
7.NEGATİF DUYGU: Buna basitçe "Onun var benim neden yok, Allah kahretsin böyle adaleti" cümlesi ile bu duygumuzu anlatırız. Bu duyguya "öfke" diyoruz, "kurban" psikolojisi, "ona hayatımı adadım ve sonuç bir hiç" inancı. Bu duygu tamamen negatif bir duygudur ama pozitife çevrimesi de en kolay duygudur aslın. Başkasına değil, kendine kızan kişi hayatına çeki dezen vererek "kurban" psikolojisinden kurtulabilir. Ama bu duygu kişiyi daha da negatife de çekebilir, eğer bu duygu hissedildiğinde kişi kendini suçlamak yerine başkasını suçlar ise "onun yüzünden ben bu hale düştüm" fikri bu kişiyi saldırgan hale getirir ve suçladığı kişiye karşı GÜÇ kullanmaya başlar, o kişiden intikam almak şekline dönüştürür ve bu duruma psikolojide "güç zehirlenmesi" denir. Çok tatmin edici ama inanılmaz negatif bir frekansı olan duygudur. Bu kişi etrafındaki herkesi sindirir. Bu günümüz politikacılarının çoğunun yakalandığı hastalıktır. Bu duyguyu kibir duygusu takip edecektir. İşta o zaman o kişi bir seri katile dönüşecektir. "Öfke" duygusunu hayatınızda hiç hissetiniz mi?
8.NEGATİF DUYGU: Gücün kibre dönüşmesinden sonra oluşan "gurur" duygusudur. Gurur duygusu kişiyi diğer topluluktan ayırır ve birlik bilincini kaybetmesine neden olur. Mütevazi olmak zordur kendiyle gurur duyan bir kişi için. Kendini "Tek" ve "Benzersiz" hissedecektir, bu da "yanlızlık" duygusunu getirecektir. Bu kişiler genelde yaratıcı tarafından "yalnız ölümle" cezalandırılırlar, uzun ve yanlız geçen işkence dolu bir hayatları olur. Gurur duymak dışardan muhteşem görünen ve ama insanı içerden çürüten bir duygudur. Kurtlu elmaya da kimse yanaşmaz. Hiç kendiniz ile durur duydunuz mu? "Bunu BEN başardım" dediniz mi?
+200'ün ötesinde bir bilinç seviyesinin önemi, pozitif duyguların hayatı güzelleştiren frekansları ve özellikleri vardır.
Enerji seviyesi 200'e ulaştığında bilinç olumlu sonuçlar vermeye başlar, hayat güzelleşir, dertler kendi kendine yok olur.
1.POZİTİF DUYGU: Metanet, kararlılık ve öz sorumluluk almayı içeren “cesaret” (200) frekansı düşükte olsa hayatı değiştirmede kırmızı çizgi rolü oynayan çok önemli bir duygudur. İçindeki yaratma gücünü dışarı çıkardığın gizli gücündür. Kendi hayatını senin düşüncelerinin ve seçimlerinin şekillendirdiğini fark ettiğin an, bu duygunu aktif edersin. İnsan kendi kendini hasta eder, bunu keder duygusu ve bencillik duygusu ile başarır ama insan aynı zamanda cesaret duygusu ile kendi kendini de tedavi edebilen mucizevi bir bedene sahiptir. Kişi negatif duyguları ile yüzleştiği gün onları yener ve pozitif güç olan cesaret duygusu ile hayatına sil baştan şekil verebilir. Çünkü insan her yaşta yeni deneyimlere açıktır ve her yaşta ilerler. İlk kitabını 60 yaşında yazabilir ve o kitap gerçek hayat deneyimleri ile dolu olduğundan çoğu insana da cesaret verecektir. Rumi'nin dediği gibi; "Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim; Bugün ise bilgeyim, KENDİMİ DEĞİŞTİRDİM". İşte cesaret kendini ve kendi hayatını değiştirebilme gücüdür. Hiç bu gücü hissettiniz mi?
2.POZİTİF DUYGU: Sırada “tarafsızlık” var (250). Tarafsız olmak çoğu insan için imkansızdır. Herkesin kendi yaptığı daha iyi, kendi çocuğu daha başarılı, kendi fikri daha değerlidir. İnsanlar asla karşı tarafın daha iyi olduğunu kabul edemezler. "Tarafsızlık" duygusu gözlemci statüsüne geçmektir. Yargılamamak, başkalarının hatalarından öğrenmektir. En erdemli duygulardan biridir ve yönetmesi çok zor bir güçtür. Bu duyguya sahip bir kişi o gruptaki en güçlü kişidir. Tarafsız mısınız?
3.POZİTİF DUYGU: “Kalple istemek ve aşkla yapmak” (310) duygusu belkide sahip olunan en büyük güçlerden biridir. Bu seviyedeki insanlar görevlerini tamamlamak için inisiyatif almaya isteklidir, risk alırlar ve olumsuz sonuç elde ettiklerinde de kimseyi suçlamazlar. Çünkü gururun araya girmesine izin vermezler. Bu kişiler hatalarından öğrenen ve bardağın her zaman dolu tarafına odaklanan, kendi hatalarından ders alıp daha da güçlü yola devam eden kimselerdir. Bu duyguya sahip insanların bu gücünü kimse ellerinden alamaz. Yenilgiye doymaz, yenilgiden mutlu olurlar, her zaman sabırlıdırlar. Kusurlarına bakmaya açıktırlar ve onlar üzerinde çalışmaya isteklidirler. Geri bildirim almak onlar için en büyük hediyedir, özellikle negatif geri bildirim, onları düşündürür ve daha iyisini yapabilirsin hissi verir. Kalple ve aşkla işini yapan bu kişiler her zaman en fazla eleştirilen kişilerdir. En iyi işi onlar yapar ve en iyi sonucu onlar ortaya koyar. Siz öğrenmek için hata yapma riski alır mısınız?
4.POZİTİF DUYGU: “Kabullenmek ve kendi yaratımına güvenmek”tir (350) ve bu seviyede insan mutluluğun kaynağının kendisinde olduğunu görür. Bu kişiler sorumluluk alanlardır. Küçük, büyük her sayıdan oluşan bir grubun sorumluluğunu başarı ile alabilirler. Bunlar hayat deneyimleri ile grupları yönetirler. Çünkü her türlü hayat deneyiminin "seni sen yapan deneyim" olduğunun bilincindedirler. Hayata güvenirler. Hayatı akışına bırakırlar. Her zor durumun içinde kolay bir çözüm olduğunu, sabrederek bu güzel sonuca ulaşacaklarını en başından kabul ederler. Araştırmayı severler. Hayattaki her türlü zorlu sürecin sorumluğunu korkmadan ve çekinmeden alırlar. Dikkatli ve sabırlıdırlar. Hayatla uyum içinde akışta kalma güçleri vardır. Eğer zorlukla karşılaşırlarsa, kabullenip akışta kalırlar. O kişiler her zaman çözümün kendisi olurlar. Anka kuşlarıdırlar. Büyük bir grubun hatalarının sorumluğunu sen tek başına alır mısın?
5.POZİTİF DUYGU: “Hafızayı akıllıca kullanma” (400) duygusudur. Beyin geçmiş deneyimleri her zaman kaydeder. Bu kişiler karar verirlerken tüm bu karmaşık verilerin tümünü hatırlayıp kullanabilirler. Asla bencilce haraket etmezler, çünkü bunların sırları budur. Topluma ve topluluğa hizmet odaklı yaklaşımla hareket ettikleri için büyük resme odaklanırlar ve büyük resmi görürler. Onlar için markette aldıkları şeyin pahalı mı ucuz mu olduğu değil, pahalı olmasına neden olan tüm faktörleri bulmak önemlidir. Problemin kaynağını analiz etme ve gerçek bilgiye ulaşma duygusu onları "akıllı" yapar. Sana göre negatif olan bir durumun kaynağını araştırmak ve üstünde düşünmek için zaman harcar mısın?
6.POZİTİF DUYGU: “Koşulsuz aşk” (500) duygusu vardır bilir misiniz? Çoğumuz bu sevgiyi anne-bebek arasındaki sevgi şeklinde değerlendiririz. Bu duygu bile bu sevgi türüne yaklaşamaz. Bir anne yaşlanınca çocuğum bana baksın, benim yapamadığımı o başarsın, benim sözümden çıkmasın, benim kurallarıma uysun diye düşünüyorsa, o bebeğini koşulsuz değil, "koşullu" seviyordur. Bu tür insanların bilim veya ideolojik dünyada olağanüstü başarılara ulaşmaları muhtemeldir. Ne yazık ki, insan toplumunda çok az insan 400 ila 500 enerji seviyesine ulaşabilir. O zaman şöyle tarif edilir bu "koşulsuz sevgi" nin beş tane karşılaması gereken koşulu vardır. Bunlar: 1- Gelip geçici değildir, ölene kadar bu duyguyu hissettirir bize, bir an bile şikayet ettirtmez. 2- Varoluşun kendisidir. Kendini kendin olduğun için sevmektir, önce kendini hatalarında sevmektir, sonra başlakarını koşulsuz sevmek, yani herkesi hataları ile sevmektir. 3- Güçlerini sadece başkalarına hizmet için kullanmaktır, maddi manevi sahip olduğun herşeyi başkalarını, hiç tanımadığın insanları mutlu etmek için harcamaktır." 4-Aklı ve mantığı gerektiğinde devreden çıkarıp, insanlara yardım etmek için bütün mal varlığını satmak ve bir yetimhane kurmak gibi bir çılgınlık yapmaktır. 5- Kalple düşünmektir. Evet, bu 5 maddenin tüm maddelerini eksiksiz yerine getiriyor musunuz?
7.POZİTİF DUYGU: Kişinin bilinç enerji seviyesi 540'a ulaştığı zaman “içsel neşe” seviyesidir. Öncelikle 7.pozitif duyguyu yakalamk için koşulsuz olarak 6 maddeyi ölene kadar hiç şikayet etmeden uygulamanız gerekiyor. İşte sakat, yabancı bir çocuğun yürümesi için bütün mal varlığınızı satıp ona yardım ettikten sonra sizin sayenizde bu çocuğun yürümeye başladığına şahit olduğunuz andaki duygudur "İçsel neşe", bu kişiler asla hasta olmazlar mesela. Böyle bir kişinin zihni olağanüstü bir enerjiye sahiptir. Bu enerji alanının menzili içinde, bedenlerinde virüs olsa bile, yine de sağlıklı hissederler ve zihinsel olarak asla negatife odaklanmazlar, bu insanlar savaşın ortasında bile süper rahat davranırlar, asla korkmazlar, onlar için imkansız yoktur. Hiç birine yardım etmek için tüm zamanınızı, malinızı ve ömrünüzü adadınız mı?
8.POZİTİF DUYGU: "Barış"(600) duygusudur, bu duyguyu ölüm deneyimi yaşamış insanlar "ışık, huzur" kelimelerini kullanarak tanımlamışlardır. Teslimiyet duygusudur. Çaresizlik anında bile mutlu olabilme duygusudur. Çünkü bu insanların bu durumda bile tek derdi başkalarıyla daha fazla ilgilenebilme arzusudur. Ayrıca affetmekte bu duyguyu aktife eder. Özellikle sana en büyük zarar vereni affetmek. Bu kişiler geçmişe saplanıp kalmaz, affedip yollarına huzurla devam ederler. Zamanın ötesinde yaşarlar. Sen hiç gönüllü bir savaşa katıldın mı veya sana en çok zarar veren düşmanını herkesin önünde affettin mi?
9.POZİTİF DUYGU: 700-1.000 bilinç enerjisi, tarihte ruhsal paradigmalar yaratmış tüm aydınlanmış varlıkların seviyesidir ve tüm nesiller tarafından takip edilebilir. Bu kişiler her olumsuz durumda bile mükemmel kısmı ve gerçek nedeni algılarlar ve pozitif şekilde duygularını yöneterek, barış için çözümler üretip barışı getirirler. Asla kötü bir söz söylemezler. Asla öfkelenmezler. Yenilmezdirler. Bu insanları ne yaparsanız yapın kızdıramazsınız, sürekli size gülümserler. Sürekli kendilerini ve hayatlarını size adarlar, kendi hayatlarını kurban ederler. Onlar için küçücük bir böceğin bile öldürülmesi en büyük suçtur. Ama herşeye rağmen sizi asla yargılamazlar. Olumsuz davranış gösterirseniz, hiç konuşmadan sizden uzaklaşırlar. Onlar zulum görenlerin gönüllü melekleridir. Hiç tüm yaşamını bu şekilde başka insanlar için kurban ettin mi?
Enerji seviyesi, bir insanın hayatındaki her şeyi belirler.
Bu nedenle, her birimiz nihayetinde düşüncelerimizden, sözlerimizden veya eylemlerimizden sorumlu olacağız. Bu, eski Çinlilerin söylediği şeye çok benziyor: "Erdem biriktiren bir aile bereketin tadını çıkarırken, günah biriktiren bir aile daha fazla felaketle karşılaşır."
NİSAN 2023
Yorumlar
Yorum Gönder