ZENGİN OLMANIN YOLLARINI KURAN DA ANLATAN AYETLER

 Allah'ımız bizi çok iyi tanıyor. Bize daha doğarken bol bol rızık bağışlamış ama bazen bu bağışladığı rızkı geri alıp bizi imtihan ediyor. Bunu da ayetlerin de açık açık sözlüyor zaten. Aslında şöyle de bir ayırım yapmış, 

1.grupta olanlar; "benim yolumdan gelmek istemeyenlere ısrar etmiyorum, onlar ebedi hayatlarında çok zahmet çekecekleri için onlara dünya hayatlarında rahmet ediyor, para, pul, bol bol çocuk veriyor, kendi hallerine bırakıyorum" diye bildirdiği en az 10 dan fazla ayet var, google amcaya sorarsanız size göterecektir. Enfal suresi 28.ayet mesela. 

2.grupta olanlar, onun yolunu takip edenler. Bunlara da şartlar koymuş. "Ben size sonsuz rızk verirrim, karşılıksız bağışlayanımdır, ama şunu şunu şunu yaparsanız ve benden isterseniz, önünüze sererim" demiş. 

Hem bu Dünyada hem de Ahirette bunimetlerden, sonsuz rızkından yararlamak isteyen bizler, peki ne yapacağız? Bizden vazgeçmemiş, bize sürekli doğruyu pratik yaptırarak öğretiyor, eziyet etmiyor aslında, amaç doğruyu göstermek, sınavlar bir şekilde devam ediyor günlük hayatta biliyoruz ve yaşıyoruz, buna razıyız. Peki doğruyu o pratik yaptırarak, göstermeden biz Kuran'da nasıl bulacağız ve uygulayacağız. İşte ben bunu hepimiz için araştırdım. Aslında çok basit görünüyor. Ama hepsini bulamamış olabilirim, sizde araştırmaya devam edin ve yorumlarda paylaşın ki hep beraber öğrenelim, unutmayın bilginin zekatı da emredilmiştir kuran'da. Bilgiyi , özellikle kuran bilgisini kendisine saklayan KAFIR dir der kuran. Bu uyarıyı da yapayım ki, araştırıp paylaşmamazlık etmeyin. Kafir olmayın Allah yolunda iken. Bunu yazmak istedim, çünkü bazı kafir arkadaşlarım "ne halleri varsa görsünler , sanane, kendini komik durumua düşüyorusun, herkes senle dalga geçiyor ailende" diyince, Kuran'daki Kalem suresini okumasını tavsiye ediyorum hemen. Hani şu " Nün (mürekkebe), Kaleme and olsun ki " diye başlayan Allah'ın bu kişileri cehennemden çıkarmayacağına resmen YEMİN ETTİĞİ suredir bu. Allahım yemin ediyor dikkatinizi çekerim. Söz vermiyor, tavsiye etmiyor, YEMİN EDİYOR. Çok güçlü birşeydir Yemin, affedilecerek bozulmaz, diğer konularda affederim diyor uyarıyor, bu surede YEMİN EDERİM Kİ , YEMİNİMİ ASLA BOZMAM , resmen ASLA AFFETMEM diyor. Neyse, Allah'ım Cabbar ve Kahhar olandır, bize düşmez kullarını yargılamak, sığınıyoruz Rabbimize , ONLARDA İNŞALLAH SIĞINIR diyoruz ve ayetlere bakıyoruz. Nasıl ama nasıl bu sınırsız rızkı elde edeceğiz. Birde dua ederken "yoldan sapmayacağımıza ve şımarmayacağımıza" YEMİN ETMEMİZİ istiyor. Bunu lütfen unutmayın. Yemin bozulmaz, yukarı da anlattım gibi. 

Dönelim konumuza, nasıl hem bu dünyada hemde ahiretter zengin olacağız? Lüks içinde yaşayacağız? 

Ben şimdilik sadece Bakara'daki tavsiyeleri paylaşacağım ama buldukça ekleyeceğim, sık sık dönüp bu yazıya bakın derim. 

BAKARA 3 - Ki böyleleri 5 gizli bilgiye (Görmedikleri Allah'a, tüm peygamberlere ve onların elçi olduğuna, meleklere, kaderlerine ve sonsuz ahiret yaşamına, Allah'ın gönderdiği ayetlerine) gönülden inanırlar, Sadece Allah'a dua ederler ve kendilerine verdiğimiz imkanlardan muhtaçlara pay ayırırlar, onların ihtiyaçlarını gidermek üzere kendi rızklarından yararlandırırlar. 

BAKARA 83 - Halbuki Musa zamanında da; 1- Allah'tan başkasına kulluk etmeyeceksiniz (günümüzde özellikle mevki sahibi insan, parası olan eş dost gibi anlıyorum ben), 2- Anaya ve babaya , 3- Akrabaya, 4- Yetimlere ve Dullara ve 5-Muhtaçlara karşılıksız iyilik edeceksiniz, verdiğimiz imkanlardan pay vereceksiniz, 6-İnsanlara olumlu ve yargılamadan yaklaşacaksınız ve kuranın ayetlerinde bildirilen tüm kuralları OKUYUP (başkasından dinlemek yasaklanmış, CINN suresi 5.ayette özellikle DİN ADAMLARINDAN KURAN DİNLEMEK ins ve cins lere YASAKLANMIŞTIR, google amcaya sorun ve araştırın mutlaka) uygulayacaksınız, buyruklarımızı sevdiklerinize (çocuklarınıza özellikle siz)  doğru anlatacaksınız , 7-Toplu dualar edeceksiniz, 8-Topluma fayda sağlayacak herhangi bir görevi ücret almaksızın yerine getireceksiniz diye bildirmiştik. Fakat çok azınız buna uymaktadır. Çoğunuz ise Allah'a verdiğiniz bu sözlerden döndünüz ve uyarılarımızdan uzak durdunuz. 

BAKARA 84- Ayrıca 9-birbirinizi öldürmeyececeğinize ve 10-Birbirlerinizi yurtdlarından çıkarmayacağınıza dair verdiğiniz sözünüzde de durmamıştınız. Her şeyin bilince de olarak sonunda bu kuralları kabul etmiş ve bildirdiğimize yönelik ahirette şahitlik de yapacağınızı ifade etmiştiniz (dünyaya gönderilmeden önce). 

BAKARA 86 - Sözlerinden cayarak bildirdiklerimize uymayıp tersini yapanlar ise, Dünya hayatını satın alan ve ahiret hayatına tercih eden kimselerdir. Bu nedenle de onların hak etmiş oldujları cezaları hafifletilmeyecek ve kendilerine hiçbir yardım da edilmeyecektir.

BAKARA 104 - Ey gönülden inanlar! İdarecilerinize bizi koyun gibi güt (raina), bizi dinleme ve görüşümüze başvurmadan istediğin gibi idare et1 demeyin, bizim görüşlerimize başvur (unzurna), bizi dinle ve ondan sonra karar ver" deyin. Şunu da bilin ki, bu emrimizi benimsemeyip inkar edenler ve uymayanlara elem verici bir azap söz konusudur. 

BAKARA 107 - Göklerin ve yerin asıl sahibinin Allah olduğunu ve Allah'tan başka bir veli, dost, yardımcı olmadığını bilmez misiniz? (Sadece Allah'tan rızk isteyin, kimseye yalvarmayın onları İlahlaştırmayın) 

BAKARA 110 - Ve siz öylelerine aldırmayıp birlikte toplu dua ve yardımlaşma toplantılarınızı, Kuran okuyarak veya namaz kılarak devamlı olacak şekilde uygulayın ve zekatınızı düzenli verin. Unutmayın ki kendi nefsiniz için yaptığınız her hayrın ve olumluluğun karşılığını, Allah'ın yanında katlanarak bulacaksınız. Çünkü Allah yaptığınız herşeyi görendir. 

BAKARA 153 - Ey Gönülden İnanlar! Güçlükleri sabırla ve toplu dualarla aşın. Çünkü Allah, azimle çabalayan sabredenlerle beraberdir ve onları destekler. 

BAKARA 155 - Siz de korkuyla, açlıkla, mal, can ve mahsul kaybına uğratılacak ve içinizden kimin güçlüklere sabır gösterip doğru yoldan sapmayacağını belirleyeceğiz. Ya Muhammed! Sabır ve sebat gösterenlere mıtluluk müjdesini ver. 

BAKARA 156 - Çünkü böylelerinin başlarına bir felaket geldiğinde, "Biz tek olan Allah'a içtenlikle iman ediyor ve ayetlerinde anlatılan muhkem kurallara uymaya çalışıyoruz, çünkü mutlaka O'na döneceğiz." derler. 

BAKARA 157 - İşte böyleleri için, Rablerinden onlara destek ve rahment vardır. Ve onlar doğru yola ulaşacak olanlardır.

BAKARA 160 - Ancak böyle tövbe edip, hatalarını düzeltip ıslah olanlar ve ayetlerde bildirdiğimiz gerçekleri çarpıtlamadan KENDİ okuyup ve gizlemeden açıklayanlar, bu lanetin dışında tutulurlar ve tövbelerini kabul ederim. Çünkü Beni tekrarlanmayan hataların tövbelerini kabul eden ve Rahmeti bol olanım. 

BAKARA 183 - Ey gönülden inanlar! Sizden önceki insanlara oruç ve bazı nefslerinden fedakarlıklar yapmak ve yardım faaliyetine yönelik çabayı daha da yoğunlaştırmak farz kılındığı gibi, siz de farz kılındı. Umulursunuz ki buna uyarsınız. 

BAKARA 185 - Raamzan ayı, insanları doğruya yönlendirici ve hidayete erdirici , doğruyu yanlıştan ayırmanın apaçık ve Kuran'ın indirilmeye başlandığı aydır. Kim Ramazan ayında uygunsa, nefslerine hakim olmak üzere oruç tutsun. Ancak tekrar belirtelim ki, hasta veya yolcu olanlarınız, orucu uygulayamadığı günleri sayısınca, diğer günlerde uygulasın. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Umulur ki belirlenen günleri tammalar ve sizi doğruya yönelten, Allah'ı yüceltip şükredersiniz.

BAKARA 186 - Ey Peygamber! Kullarım Beni Sana sorarlarsa, bilsinler ki Ben onlara çok yakınım. Bana dua ederek buyruklarıma uyarak Bana karşılık vermeli ve dosdoğru yolu bulabilmeleri için de bana inanmalı ve güvenmeliler. 

BAKARA 188 - Mallarınızı veya her türlü imkanınızı (mevki, bilgi, ...) haksız yollarla veya haksızca diğerlerinin haklarını gasp ederek almayın (EMİRDİR, KAZANCIN BEREKETİ OLMAZ SAĞLIK HARCAMALARINA GİDER MESELA). Başkasının malını, imkanını haksız yere almak amaycıylada yetkili olan kimselere basşak bir günaha yol açma riski olanlardan sayılan rüşvet vermeyin. Bunu da böyle bilin. 

BAKARA 190 - Allah'a gönülden iman etmeniz ve O'nun buyruklarına uymanız nedeniyle haksızca sizi öldürmek isteyenlere karşı, kandinizi korumak ve onları öldürmek üzere siz de savaşın. Ancak sınırı aşıp haksız yere saldırmayın. Çünkü Allah saldırgan davrananları ve saldırganları sevmez. 

BAKARA 195 - Bu arada Allah'ın verdiği imkanlardan ihtiyacınızın fazlasını, içtenlikle sadece Allah rızası için ve ihtiyacı olanlara paylaşın, karşılıksız verin ve cimrilik ederek veya israf ederek, kendi kendinizi de sıkıntıya sokmayın. Karşılıksız iyilikler gerçekleştirin. Çünkü Allah, olumlu işler gerçekleştirenleri sever. 

BAKARA 201 - İnsanların bir kısmı da " Rabbimiz, bize bu dünyada da ahirette hayatında iyilik ve güzellikler ver, bizi cehennemin yakıcı ateş azabından koru" derler.

BAKARA 202 - İşte böyle söyleyenler, bu yaklaşımları nedeniyle kazançtadırlar. Ve şunu iyi biln ki Allah, hesabı çok çabuk göre ve en iyi hesaplayandır. 

BAKARA 207 - Öyle samimi insanlar vardır ki, yaptıkları her iş ve her niyetlerinde, düşüncelerinde tek hedef, neflerini memnun etmek değil Allah'ın rızasını kazanmaktır. Allah da böylelerine çok şefkatlidir, Rauf'tur. 

BAKARA 212 - Ey insanlar! Şunu da bilin ki, gerçekleri, ayetleri inkar edenler Dünya hayatını gereğinden fazla çekici bulur ve ölmek istemezler ve hep olumsuz nefslerine, mala, servete yönelirler. Onlar gibi olmayan gönülde inanmış kişilerle alay ederler. Oysa gerçek inanç sahipleri, dünya malını düşünen, kıyamet gününü düşünmeyenlerden daha üstün konumda olacaklardır. Çünkü allah, hak edene, hesabını yapamayacağı şekilde nimet bağışlar. 

BAKARA 214 - Ey İnsanlar! Yoksa siz, sizden önckilerin karşılaştıkları sıkıntı ve sınavların benzeri başınıza gelmeyecek, sadece gönülden inandık demekle de Cenente gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onlar zorluk ve sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki, sadece gönülden inanlar değil, hatta Peygamberlerimiz de "Allah'ın yardımı ne zaman" diye feyat etmek durumunda kaldılar. Şunu iyi bilin ki, Allah'ın yardımı her zaman ve sadece uygun görülene yakındır. 

BAKARA 215 - Ey Peygamber! Sana infak olarak sosyal yardımların kimlere ve nasıl yapılması gerektiğini soruyorlar. De ki:" Sosyal yardımlarınızı bir hayır olarak, ihtiyacı varsa önce ana-babaya, diğer muhtaç akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara yapmalısınız". Şüpheniz olmasın ki işlediğiniz her olumluluğu, Allah mutlaka bilir ve karşılığını verir.

BAKARA 216 - Ey insanlar! Sevmediğiniz ve istemedğiniz halde, size saldıranlarla savaşmak size farz kılındı. Şunu iyi bilin ki, sevmediğiniz bir şey sizin için hayırlı ve sevdiğiniz bir şey de sizin için kötü olabilir. Karşılaştığınızın sonucunu en iyi siz değil, ancak Allah bilir. 

BAKAR 219 - Ey Peygamber! Yine insanlar, Sana bilinci bulandırı maddeleri (alkol, uyuşturuc, ..)ve kumar hakkında soruyrlar. De ki: "O ikisi insanlar için büyük günahları işletme riskleri olan haramlardandır, fakat azında da fazdaları bulunmaktadır! Ancak olumsuzlukları faydalarından daha fazladır." Ayrıca infak aracı sosyal yardım olarak muhtacın ihtşyacını gidermek üzere NE KADAR verileceklerini de senden sorarlar. De ki: "Kazandığınızdan sizi ve bakmakla yükümlü olduklarınızı zora sokmayacak uygun bulduğunuz kadarı." Allah ayetlerini işte böyle açıkça belirtiyor ki iyice düşünüp buna göre davranasınız diye. 

BAKARA 220 - Ve davranışlarınız daima Dünya ve Ahireti birlikte düşünerek olsun. Sana bir de yetimler hakkında soruyorlar. De ki; Onları karşılıksız iyilik yapan kişiler olarak yetiştirin, bu sizin için en büyük hayırdır ve eğer beraber yaşarsınız onlar sizin artık kardeşleriniz demektir". Şunu da iyice bilin ki, bu uyarıya hakkıyla uyan veya umayanı Allah ayırt etmesini bilir. Allah dileseydi yetimlere sadece bakın ve kollayın diye emrederdi, birlikte yaşama ve paylaşma kolaylığını önermez ve sizi zora sokardı. Allah herşeyden üztün Aziz olandır ve herşeye hakim olandır. 

BAKARA 223 - Kadınlarınızi tohum ekerek ürünler aldığınız tarla gibidir. Bir çiftçi olarak tarlanızdan iyi ürün almak için, nasıl ona iyi bakmak ve gerekeni yapmak zorundaysanız, kadınlarınızla beraberliğinizde de aynı ihtimamı ve özeni gösterin ve onları hoş tutun. Allah'ın bu uyarılarına uyun ve bilin ki, huzurunda hesap vermek üzere Allah ile mutlaka buluşacaksınız. Ya Muhammed! Bu ayete gönülden inanıp böyle davrananların mutlu olacaklarını söyle. 

BAKARA 224 - Arıca insanlar arasında iyi e inanç sahibi ve dürüst görünmek için ve aldatmak amacıyla yeminlerinize Allah'ı alet etmeyin. Allah herşeyi işiten ve bilendir.

BAKARA 254 - Ey İman edenler! Ne torpil ve kayırımcılığın be ne de bağışlamanın (tövbe kapıları kapandığı için)  olmadğı hesapgünü gelmeden önce, size verdiklerimizden ihtıyacı olanlara yardım , infak, olarak ve dasece Allahın rızasını gözeterek verin. Bu uygulamaya uymayanlar ve bu ayeti inkar edenler, artık zalimlerden olmuşlardır. 

BAKARA 255- Şunu da iyi bilin ki, Allah'tan başka ilan yoktur ve o her zaman Hay'dır. Her şeyi yaratan ve göretendir Kayyum'dur. O'nda yorgunluk ve uyku da yoktur (7/24 gözüm üstünüzde). Kainatta ve yerkürede ne varsa O'nundur (size verdiğim her şey benimdir) ve O'nun izni olmayan kimse O'nun adına size şeffat edemez, sizi bağışlayamaz (geri çevirirseniz size geleni O bağışlasa bile ben bağışlamam). Yarattıkları, yaptıklarını ve yapacaklarını açıklasalarda gizleselerde her şeylerini bilir. Fakat insanlar Allah'ın uygun bulup hak edene verdiklerinin dışında hiçbir şey bilmezler. O'nun varlığı heryerdedir, her şeydedir. Kapsadıklarını bir düzen içinde koruyup yönetmek O'na zor gelmez. O çok yücedir Ali'ydir ve çok büyüktür Azim'dir. 

BAKARA 261 - Ey İnsanlar! Şunu bilin ki, servetlerinden sadece Allah'ın rızasını hedefleyerek muhtaçlara yardım edip ihtiyaçlarını giderenlerin, infak edenlerin örneği, her birinden yedi başak ve her başakta 100 tane olacak şekilde çoğalan bir bığday tohumuna benzer. İşte Allah, hak edene, puan durumuna göre uygun bulduğuna (demek ki yardım ederek puan kazanmamızı istiyor), ödülünü böyle katlayarak verir. Çünkü Allah, cömerttir, Vasi'dir ve her şeyi en iyi bilendir Alim'dir.

BAKARA 262 - Servetlerinden bir kısmını sadece Allah'ın rızasını hedefleyerek yardım olarak verdikten sonra, bunu başa kakıp yüze vurmayıp, gurur kıymayanlara mutlaka Allah tarafından karşılıkları verilecektir. Ve böylelerine korku ve üzüntü olamaycaktır.

BAKARA 263 - Güzel bir söz, bir kötülüğü bağışlama ve hoşgörülü (eleştirmeden) bir yaklaşım, başa kakılan bir yardımdan çok daha hayırlıdır. Allah, gönlü bol Gani olan (Gani gani veren) ve şefkatlı olan Halim'dir. 

BAKARA 264 - Ey İman edenler, gönülden inanlar! Allah'a ve Ahiret gününe gönülden değil göstermelik inanıp, başkalarına gösteriş için (şekilci olanlar) ve inancı gereği yapıyormuş gibi yardımda bulunan kişilerden olanlar, yardımlarını başa kakarak, karşısındakini üzecek şekilde yardım yaparak karşısındakini üzecek şekilde davranmak yasaktır (Emir cümlesidir). Böyle davrananın durumu, üzerinde toz toprak varken, bir yağmurla toğrağı kayıp çırılçıplak olan kaya gibidir ve bu tip yardımdan hiçbirşey kazanılmaz. Ve gerçek şu dur ki , bunlar küfre sapmış olan kalpten inanmayan inkarcı bir toplumdur. Allah bunları, 5 kurala gönülden inanmaya ve karşılıksız yardımlar gerçekleştirmek olan doğruya , hidayete ulaştırmaz. 

BAKARA 265 - Gönülden inanıp Allah'ın rızası da içtenlikle kazanmak üzere servetlerinden muhtaçlara yardım yapan ise bol yağmur aldığında iki kat ürün veren, hafif yağmusrda bile yeterince ürün veren yüksek verimli bir bahçe örneği gibidir. Emin olun ki, Allah bütün düşüncelerinizin ve yaptıklarınızın farkındadır. 

BAKARA 266 - Hiç kimse ister mi ki içinden sular akan, bir çok meyve ağacıda bulunan hurma ve üzüm bahçeleri ve gencecik yaşı varken, kendisine bakacak çocuğu olmadan ihtiyarlık çöksün ve bahçesine de şiddetli kasırga gelerek her şeyi harap etsin. İşta Allah ibret alıp düşünmeniz için, size ayetlerini, delillerini böyle anlaşılır örneklerle açıklamaktadır. 

BAKARA 267 - Ey gönülden inanlar! İnfakınız, muhtaçlara yapacağınız yardımlarınız, kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız ürünlerinizden, kendinizin kullanabileceği helal olanlarından olsun. Size verilse, hoşlanmayacağınız kadar kötü olan mallarınızı, yardım olarak vermeye kalkmayın (EMİR CÜMLESİ). Bilin ki, Allaj gönlü bol ola ve özgüye en çok layık olandır. 

BAKARA 268 - Şeytan ve Şeytan'ın dostu olmuş insanlar, yardım etmememiz için, size sürekli fakirlik endişesi ve aşırılıklara yönelmenizi telkin edip durur. Allah ise, sizin için hatalarınızdan bağışlanma ve bol nimetler vaad edendir. Çünkü O, kudreti sonsuz olan ve her şeyi en iyi bilendir. 

BAKARA 269 - Allah, hikmeti, bilgeliği, doğruyu yanlışı ayırt edebilme yeteneğini, içtenlikle arzu edilene ve çalışarak hak edene verir. Kime hikmet, bilgelik verilmişse, ona çok büyük bir ayrıcalık tanınmış demektir. Ama bu ayrıcalığın kıymetini bilip insanların yararına kullanmayı, ancak aklını kullanan ve belirli bir tekamul aşamasına gelmiş olandan, bilim adamı, ilim insanıi alimden başkası anlayamaz. 

BAKARA 270 - Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Allah, yaptığınız ve niyetlenip karar verdiğini her yardım kararınızı, infakınızı çok iyi bilir. Böylesi girişimlerinizi engellemete kalkanlar birer zalimdir ve kesinlikle yardımcıları olmaz. 

BAKARA 271 - Eğer yaptığınız yardımlarınızı, yardım yapılanın ismini açıklamadan, ne yaptığınızı gösterişe ve riyaya sapmadan, ancak baaşkaları da sizi örnek alsınlar diye sadece ne olduğunu açıklarsanız ne güzel. Çünkü yardımlarınızı karşınızdakini mahçup etmeden, kimliğini gizleyerek verirseniz böylesi daha hayırlıdır ve bu davranışınız sizin bazı olumsuzluklarınızı siler. Şüpheniz de olmasındaki Allah, her yaptığınızdan haberdardır. 

BAKARA 272 - Ey Peygamber! İnsanların ayetlerde bildirdiğim kurallara uygun olumlu davranışlar gerçekleştirme olan hidayete, doğruya ulaşığ ulaşamamasından sen sorumlu değilsin. Çünkü Allah, ancak hak eden, niyetlenip arzu edeni ve çalışanı, çaba göstereni doğruya iletir. Örneğin muhtaçlara sadece Allah'ın rızasını gözeterek yaptığınız her yardım sizi doğru yola yöneltir. Çünkü yaptığınız her iyiliğin karşılığı hiçbir haksızlığa uğramadan ödenir. 

BAKARA 273- Yapacağınız yardımları, öncelikle Allah'ın belirttiklerine uymaya gayret ekmekten dolayı, örgülükleri ve nimetleri engellenmiş ve bu yüzden muhtaç duruma düşmüş olanlara yapın. Çünkü onlar kimseden yardım isteyemez ve onları tanımayanlari onurlu davranışlarından dolayı varlıklı sanırlar. Sen ise onları fakirliklerine rağmen, içten olan imanları nedeniyle mutlu ve arsız olmayan yüzlerinden tanırsın. Allah, infak , yardım olarak yapacağınız böyleci yardımları mutlaka bilir. 

BAKARA 274 - Mevcut imkanlarından (mal,para, bilgi, sevgi, ilgi, güler yüz, vs ) gece ve gündüz, gizli ve açık yardım olarak muhtaç olanlara verenlerin, infak edenlerin Rablerinden kesinlikle ödülleri olacaktır. Onlara herhangi bir korku ve üzüntü olmaz. 

BAKARA 275 - Ya Muhammed! Sana tefeciliği, muhtaç olan başkasına çok fazla karşılıkla ve borç olarak verileni, başkasını üzen haksız kazancı soruyorlar. Bu işi yapanlar, şeytaın kandırıp yoldan çıkardığı kişi gibi daima şaşkındırlar. Onların şaşkın halleri tefecilik kazancı, alış veriş kazancı gibidir diye kendilerini kandırmalarından dolayıdır. Halbuki Allah alış verişi helal, tefecilik kazancını haram , yasak etmiştir. Bundan sonra kim Rabbin gönderdiği bu öğüde, ayete uyar ve tefecilik kazancından vazgeçerse, daha önce kazandıklarını nasıl değerlendireceğine bu ayete göre karar verin, infaka yani mal, para, sevgi, ilgi, moral, desteğe ihtiyacı olanlara öncelik tanısın. Hakkındaki karar yine de Allah'a kalmıştır. Ancaktefeciliğe devam ederse, O Cehennem halkından olur ve orada süresiz kalacaktır.

BAKARA 276 - Allah tefecilik ile elde edilen haksız kazancın bereketini de yok eder, karşılıksız yapılan yardımları ise kat kat artırır bereketlendirir. Ayrıca Allah, küfre batmıi, bu ayetlere inanmayan inkarcıyı sevmez de.

BAKARA 277 - Bu ayetlere gönülden inanıp, karşılıksız iyilik yapan, Kuran'daki bu muhkem kurallara uygun faydalı işler gerçekleştirenlerin, dua edenlerin, dua alanların, sosyal yardımlaşma faaliyetlerini oluşturanların, uygulayanların ve elde ettikleri imkanlardan yardım olarak verip toplumu faydalandıranların Rabbaleri tarafından belirlenmiş ödülleri vardır. Onlar için korku ve üzüntü olmayacaktır. 

BAKARA 278 - Ey gönülden inanlar! Geerçekten de mümin, inanan iseni, inanç sahibi olun, Allah'ın ayetlerindeki öğütleri dinleyin ve tefecilikyoluyla kazanma işini terk edin. 

BAKARA 279 - Eğer bu tefecilik işini bırakmaz ve uyarılarımıza rağmen devam ederseniz, Allah'a savaş açmış durumuna düşersiniz. Ama tövbe edip vazgeçerseniz, o güne kadar tüm servetiniz ve alacak ana paranız yine sizindir ve artık ne haksızlık edin, ne de haksızlığa uğramanıza Allah'a dua ederek müsade edin.

BAKARA 280 - Örneğin bir boçlu, borcunu ödeyemeyecek kadar zor durumda ise, durumunu düzeltinceye kadar süre tanıyın veya iyice muhtaç duruma düşmüş ie alacağınızı yardım olarak ona bağışlayın, bilin ki bu davranışınız sizin için daha hayırlıdır.

BAKARA 281 - Ey İnsanlar! Hesap vermek üzere Allah'ın huzuruna döneceğinizi sakın unutmayın ve bilin ki, o gün herkese kazandığğının karşılığı taktir edilecek ve hiçkimseye kesinlikle haksızlık yapılmayacaktır.

BAKARA 282 - Ey Gönülden inanlar! Belirli bir süre herhangi bir şeyi birine borç verirseniz (KİRALARSANIZ), birbirinize borç verdiğiniz zaman onu mutlaka yazarak verin (SÖZLEŞME YAPIN). Yazma işini hem borcu veren, hemde borcu alan tam tamına yazsın. Allah'ın kendisine bu ayetlerle öğrettiği doğruluktan şaşmadan yazsın. Özellikle de borçlanan kişinin bunamazı veya aklının ermez hale gelmesi tehlikesine karşı veya okuma yazması yoksa ondan sorumlu olan kişi herşeyi tam tamına yazsın. Böylesi bir borç veya ticari işte iki kişi de hazır bulunup şahitlik etsin. İki erkek ve eğer bulamazsanız bir kadın ve bir erkek çağırıp şahit yapın ki şahitlerden birine, ifadesini değiştirip içiin baskı yapılıp doğruyu saptırması istenirse, diğeri ona destek olsun. Olur da tanıkların ifade vermek üzere çağrılmaları söz konusu olursa, gelsinler ve çekinmeden konuşsunlar. Az olsun, çok olsun, ödeme tarihi ile birlikte borcu ve ödeme şartlarını ayrıntılı yazın. Böyle yapmanız, Allah katında daha adaletli, tanıklık açısından daha sağlam ve kuşkulanmamanız için daha uygundur. Ancak laışverişiniz peşin olursa onu yazmamanızda bir sakınca günah yoktur. Sadece vadeli alışverişleriniz yazılı ve tanıklı olsun. Yazana da , tanığa da zarar verilmesin. Aksi bir durumda birbirinizle kötü olabilirsiniz. Allah'ın öğütlerini dinleyin. Allah size herşeyi öğretiyor. Şüpheniz de olmasın O herşeyi en yi bilendir. 

BAKARA 283 - Eğer yolculukta olup ta yazacak durumda değilseniz, borçlu olan, ödemeyi garantilemek üzere yine şahitli olarak söz versin veya bir şeyi rehin olarak versin. Birbirinizle bu şekilde bir anlaşma yapmışsanız, borçlu olan, Allah'tan çekinerek ödemeyi zamanında yapsın, borcu veren de rehin aldığını tam olarak veri versin ve bu arada şahitler de bildiklerini gizlemesinler. Kim bildirdiklerini gizlerse, o kötü kalplidir ve günah yüklenecek demektir. Şunu da unutmayın ki Allah, tüm yaptıklarınızı çok iyi bilendir. 

DR.KESKIN













Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEN NASIL SECDE VE RUKU EDİYORUM? TÜRKÇE DUALARLA SECDE VE RUKU

MUHKEM (EVRENSEL) KURALLAR - KURAN AYETLERİNDE ANLATILAN YASAKLAR (HARAMLAR) VE UYULMASI GEREKENLER (HELALLER)

HADİSLERE İNANANLAR KAFİRDİR DİYE KURAN'DA BUYURULAN AYET - TEVBE SURESİ 32.AYET